Temel sorun yoksulluk ve cehalettir. Bunları aşabilirsek
diğer sorunlar daha kolay çözülür.
Nüfusun bir bölümünün gereksiz olduğunu, azaltılması gibi
uçuk sorunları tartışanlar bu sorunun 150 yıl kadar önce yanıtlandığından sanki
habersizler. Genelde batı kaynaklı PR (halklar ilişkiler) çalışması yapılmış
kavramlar sunulduğunda bizim gibi ülkelerde de beceriksiz yazarlara vb. ekmek
kapısı çıkar.
İnsanların ekonomik sorunları az buçuk düzeltilip, iyi bir
eğitim alacak kadar olanak sunulup, teşvik edildiklerinde insanların
entelektüel düzeyleri yükselir. Bu birey olmayı, kendi yaşamı hakkında karar
vermeyi getirir. Kendi yaşamı hakkında bilinçli kararlar verebilecek kadar bir
gelişmişlik düzeyi, insanı geleneksel kalıplara uyarak, babadan kalma
yöntemlerle yaşamanın dışına çıkarır.
İnsan, sadece, temel ihtiyaçları karşılamak, geleneksel
kodlara göre yaşamak yerine, kendisini geliştirmeye, daha çok boş (özel) zaman
yaratmaya, belirli bir refah seviyesini yakalamaya/ korumaya/yükseltmeye kafa
yorar. Bu da yetiştireceği nesillere daha iyi koşullar sunma, iyi
yetiştirebileceği kadar çocuk yapma sorumluluğuna götürür. Nüfus böylece
optimal bir düzeye gelir. Azalır.
(Bugün Türkiye’de en muhafazakar denen insanlara bakınız.
İyi eğitim almış muhafazakarlar, aynı eğitim ve gelir seviyesindeki muhafazakar
olmayanlardan daha fazla çocuk yapmıyorlar. Dindarlıkları onların doğum/nüfus
kontrolü yapmalarını engellemiyor.)
Nüfus böylece optimal bir düzeye gelince, azalınca, dünya
kaynakları daha az tüketilir. Doğanın kendisini yenileyebileceği bir tüketim
mümkün olabilir. Dünyanın mevcut durumu, birikimi ile yaşanabilir konutlar,
yeterli yiyecek ve giyecek herkes için mümkün olabilir. Ondan ötesi, maddi,
sosyal ve entelektüel gelişim için
insanlığın önünde yeni yollar ve olanaklar açılabilir.
Marx ve Malthus tartışmasından (Nüfus sorunu) bu yana bunun
olabileceği aşikardır. Bütün bunların olması için zenginliklerin adil paylaşımı
temel şarttır. Bu ise mevcut kapitalist dünya düzeninde mümkün değildir.
İnsanlık bugün işe koyulsa,
- Adil
bir gelir paylaşımı,
- Enerji
tasarruflu teknolojiler,
- Daha
sağlıklı ve basit barınma biçimleri,
- Gezegen
düzeyinde dayanışma olanakları arama ve
- En
önemlisi dünyayı yöneten büyük sermayenin kontrol edilmesi, denetimi ve
sınırlandırılması
Yolunda adımlar atarak, dönülmez
bir sınıra varmadan ekolojik ve ekonomik sefaleti tersine çevirebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder